29 Ocak 2015 Perşembe

Feyxoa



Türkiye'de rastlamadığımız bir meyve... Azeri ismi feyxoa... Vikipediye göre bitkisinin adı kaymak ağacı ama meyvesinin ismi yazmıyor. Ana vatanı Güney Amerika'ymış... Buraya nasıl gelmiş acaba... Türkiye üzerinden gelmedi herhalde, öyle olsa bizde de bulunurdu :)

İlk gördüğümde ithal tropikal bir meyve sanmıştım ama değilmiş, buranın yerli ürünü. Sonbaharda bulunuyor genelde, o dönem ki kilo fiyatı 2-3 AZN civarı, yani 5-10 lira arası. Geçen gün markette 8 AZN = 24 TL etiketini görünce, iyi ki önceden alıp fotoğrafını çekmişim dedim. Arkadaşıma neden bu kadar pahalı diye sorduğumda mevsimi geçti dedi. Yani çok uzun vakitler tezgahlarda görünmüyor, gerçi ben de bayılmıyorum kendisine :)

Kabuğu soyularak da soyulmadan da yenilebiliyor ama ben hep soyarak yedim. Yeni lezzetlere açık olmama rağmen bir türlü de alışamadım, ilaç, şurup vs. gibi bir tadı var sanki... Yine de kesinlikle yenmeyecek bir şey değil, sırf iyot zengini olduğu için bile tüketilebilir...

Marketlerde 1 litrelik meyve sularını da bulmak mümkün, sonbahar dışında Bakü'ye gelip meyvesini bulamayanlar böyle de tadına bakabilirler. 

Bir de buradaki değişik bir tüketim şekli de şu, et çekme makinesinde çekilen feyhualar herhangi bir kaynatma, pişirme yöntemi kullanmadan toz şekerle karıştırılıp kavanozlara konuluyor, sonra da kahvaltı da tüketiliyor. Bana da bir kavanoz hediye edildi. Kahvaltıda tatlı şeyler yemeyi sevmediğimizden dolayı aylardır bitiremedik ama bozulmadı, ilginç...

19 Ocak 2015 Pazartesi

Bakü Modern Sanat Müzesi


Ne zamandır Bakü Modern Sanat Müzesi'ne gitmeyi planlıyorduk, her önünden geçişte bir ara buraya da gidelim deyip duruyorduk, nihayet gidebildik :) Yalnız müzede o kadar çok resim çekmişiz ki, düzenlemeye üşendiğim için ancak şimdi yazabiliyorum...


Azericesi Bakı Müasır İncəsənət Muzeyi olan müze 2009 yılında açılmış, oldukça yeni yani. Bina yüksek görünse de müze kısmı sadece 2 kat ama oldukça büyük. Biz 3 saatte anca bitirebildik. Resim ve heykel ağırlıklı ve 2. katta azeri sanatçıların eserlerinin yanı sıra Pablo Picasso, Salvador Dali ve Marc Chagal'in eserleri de var. İnternet sitesinden daha detaylı bilgi alınabilir tık tık


Pazartesi hariç her gün 11:00 ile 21:00 saatleri arası açık olan müzenin ücreti, yetişkinler için 5, öğrenciler için 2 AZN, çocuklara ise ücretsizmiş. Ayrıca ben fotoğraf çekmemize izin vermezler diye düşünmüştüm, çünkü bazen sokakta bile fotoğraf çekmek istesek birileri gelip yasak (qadağan) deyip izin vermiyorlar. Sadece yabancı sanatçıların eserlerinin fotoğraflarını çekmek qadağanmış, diğerleri için ise flaşsız olduğu sürece sorun olmadığı söylendi. Bunu duyunca japon turistler gibi yüzlerce fotoğraf çekmişiz :) İçlerinden seçtiklerim aşağıda...
















Üst katta şık bir kafe de var...




















Umduğumdan çok daha başarılı buldum, vakti olan kesinlikle gitmeli...

6 Ocak 2015 Salı

Yeni Yıl Kutlamaları


Yeni yıla nasıl girersen, bütün senen öyle geçer derler ya, ben ona pek inanmam... Buna inanmam, koca bir yılı sinirli geçireceğim anlamına geliyor, çünkü ben ve benim gibi birçok insanı kızdırdılar...

Yeni yıla girerken dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi burada da havai fişek gösterileri yapılıyor ama sanıyorum ki başka ülkelerde halkın gösteriyi izlemesini engellemeye çalışılmıyordur.

Bu şehirde yeni yıl akşamı en güzel aktivite sahilde yapılan 15 dakikalık havai fişek gösterisini seyretmek, başka da bir şey yok zaten. Biz de hava buz gibi olmasına rağmen o niyetle çıktık yola ama ne mümkün, sahile giden yolları kapatmışlar, dolayısıyla da müthiş bir trafik oluşmuş. 15 dakikalık mesafeyi 1 saatte alamadık. Zaten bu şehrin yol güzergahları çok saçma, gitmek istediğiniz yere dolanarak gidiyorsunuz, bir de yolları tırlarla kapatmak gibi dahiyane bir fikir geliştirince gösterinin son birkaç dakikasına yetişebildik. Halk bu gibi şeylere alışık olduğundan belki onlara normal gelmiştir de, ben sinirlendim tabii... Sinirim geçmeden de yazısını yazamadım :)


Azeriler için yeni yıl çok önemli, hatta ramazan ve kurban bayramlarından daha fazla ciddiye alıyorlar. Zaten birbirlerinin yeni yılını kutlarken de 'bayramın mübarek' cümlesini kullanılıyor. Kısaca onlar için yeni yıl bir çeşit bayram. 1 ay önceden şehrin merkezi yerleri ışıklandırılıyor, önemli yerlere görkemli yılbaşı ağaçları (yolka) konulup süsleniyor, alışveriş merkezleri, marketler, dükkanlar herkes bu güne hazırlanıyor... Aslında bu açıdan bakınca Türkiye'deki büyük şehirlerde de manzara aynı ama burada sanki halk daha fazla ciddiye alıyor... 


Ayrıca 31 aralık günü dünya azerbaycanlılarının hemreylik (dayanışma) günü... İnsanlar yeni yılı coşkuyla kutlamaktan vazgeçmeyince, hiç olmazsa milli bir günümüzü kutluyor gibi görünürüz düşüncesindeki devlet adamları o günü seçmişler diye bir söylenti de var...


Son olarak Bakü'de yeni yıla girmenin en güzel yanını da yazmadan geçmeyeyim, kalabalık mekanlarda insanları taciz ve rahatsız eden mahlukların olmaması ve istediğiniz yere çekinmeden gidebilmek...